AŞK İLE GEL
Başına ne gelirse gelsin, karamsarlığa kapılma. Bütün kapılar kapansa bile, sonunda “O” sana kimsenin bilmediği gizli bir yol açar. Sen şu anda göremesen de, dar geçitler ardında nice cennet bahçeleri var.
Bil ki, aşksız geçen bir ömür beyhude yaşanmıştır. Acaba ilahi aşk peşinde mi koşmalıyım, yoksa dünyevi, semavi ya da cismani diye sorma! Ayrımlar ayrımları doğurur. Aşk’ın hiçbir sıfat ve tamlamaya ihtiyacı yoktur. Başlı başına bir dünyadır aşk. Ya tam ortasındasındır, merkezinde ya da dışındasındır, hasretinde.
Yusuf da merkezindeydi aşkın, tam ortasında, Maria düşmüştü yüreğine, hiç beklemediği bir anda, beklemediği bir mekânda. Fakat bir sorun vardı; iki pervane gönlün kavuşması için uçsuz bucaksız bir set örüyordu inanç farkı aralarına. Belki yok olup gideceklerdi, Mevlana ile Şems girmeseydi hayatlarına…